Hayat bir savaş alanı gibidir. Güçlü olmayanlar kaybetmeye mahkum olurlar. Hiç savaşmayıp kaçanları saymıyorum bile..
Hayatta bizi tecrübelerimiz güçlendiriyor. Bu yüzden yaşamamız, acı çekmemiz, aksiyon dolu olmamız gerekiyor. Yaşamadan tecrübe edemeyiz ve acı çekmeden kazanamayız.
Hayat çok kısa, belkide yarın öleceksin? Yarın öleceğini bilsen bugün ne yapardın? İşte bunu düşünerek yaşa, yarın ölecekmiş gibi. İnsanların ne dediği neden umrunda, insanlar hep bir şey söylerler onları siktir et.
Hayatta maddi güç, sosyal güç çok önemli onlar olmadan yaşanılmaz tarzı konuşanlar var. Bence hayatta en önemli güç psikolojik güçtür. Duygularına hakim olursan, psikolojini yönetirsen tüm güçleri yönetebilirsin. Hayatta her şey ters gidebilir mahvolsan bile güçlü olman gerekiyor, üzülmeye zamanın yok, unutma belki de yarın öleceksin.
Bunu bil ve böyle yaşa ve asla pes etme!
17 Nisan 2017 Pazartesi
22 Mart 2017 Çarşamba
İyi hisset👌
Hayat inişlerle, çıkışlarla, acılarla ve tatlılarla dolu.
Zaman geçiyor ve ömrümüzün sayılı günleri elimizde olmadan akıp gidiyor. Bir gün ölücez ve bizi biz yapan her şey topraktan ibaret olacak. Tüm anlamsız kaygılarımız, sorunlarımız, dertlerimiz yok olucak.
Evet acı çekmeyi seviyoruz, dramı seviyoruz, üşengeçlik yapmayı, tembellik yapmayı seviyoruz. Hayattan şikayet etmeye bayılıyoruz. Yani bu bizim doğamızda var. En önemlisi de zorluklardan nefret ediyoruz.
Her şeye rağmen hislerimizi kontrol altına alabiliriz. Kendimize olan inançlarımız bizim kim olduğumuzu belirler. Mutlu, enerjik, kendine güvenen, kendi inançları, hedefleri olan biri de olabiliriz , sürekli her şeyden şikayet eden biri de. Bize kalmış :)
En iyiyi hakkettiğinize gerçekten inanıyor musunuz? Eğer inanıyorsanız ağlayıp sızlanmayı bırakın ve hiçbir şeyin sizi üzmesine izin vermeyin. Her zaman beklentisiz olun ve mutlu olmaya çalışın.
İsterse her şey zor olsun, imkansız olsun asla pes etmeyin. Kendi hislerinizle barışın, gerçekleri kabullenin ve onlara çözüm arayın. Ağlayıp sızlanmayı bırakıp mutlu olmayı, iyi hissetmeyi öğrenin ve yaşayın ulan yaşayın şu hayatı...
Çünkü iyi hissetmeyi en çok siz hakediyorsunuz :)
13 Mart 2017 Pazartesi
Neden mutlu olamıyoruz?
Mutluluk hayatta ki hiç bişeye bakmayan bir duygu. Ne zenginlik ne güzellik hiçbirine, sahip olduğunuz hiçbirşeye bakmaz, olmaz yani..
Bazı insanlar doğuştan şanslı oluyo, yani mutlu olmak genlerinde var😄 Bu şanslı olanlar yüksek seviyede mutlu olabiliyor. Mutlu olmak çok kişisel bişey bi adam 10 mutlu olabiliyoken diğeri 7 mutlu olabilir diğeri 5 mutlu olabilir.
Mutluluk herkesin amacı ve isteği olduğu için çeşitli yollara başvurulabiliyor. Mutluluk sadece psikolojik değil fizyolojikte sağlanabiliyo ama tabikide bi maddeye bağlı mutluluk kalıcı olmaz😂
Mutlu olmak kadına ve erkeğe göre değişir..
Kadınlar sayısal düşünemedikleri için geleceğin veya geçmişin kaygılarını taşımıyolar. Kadınlar anı yaşıyo ve anlık neşeleri buradan geliyo. Yani bi kadının üzülmesi ve mutlu olması erkek kadar derin değil bence. Erkek mutlu olunca çok mutlu olabilir üzülünce de çok mutsuz olabilir. Ama kadın için aynı şey geçerli değil. Neyse şimdi asıl anlatmam gereken yere geleyim:
Mutlu olmak için sebeplere ihtiyacımız yok. Yani sevgili,para vs.
Mutlu olmak bakış açısıdır bence. Kötümserlikten uzak durmaktır, dertsiz yaşamaktır.
Hayatınızdan size dert, sıkıntı veren insanları çıkartın, inanın çok daha mutlu olacaksınız.
Kimseden beklentiniz olmasın çünkü beklentiler sadece üzüyor sadece mutsuz ediyor.
Mutluluk dışardan sebeplere bakmıyo. Özgür olmalıyız ki mutlu olabilelim. Bizi bağlayan herşey zamanla bizi mutsuz edecektir. Bağlayan şeylerden kurtulmalıyız, kurtulmalısınız...
Hayatınızda değişiklikler yapmak sizi mutlu edecek.
Gidin kitap okuyun, bilgi sahibi olun, araştırın, öğrenin, bunların hepsi size mutluluğu getirecektir.
Depresif düşünceler beynimizin negatif çalışmasından dolayı gelir. Beyin bir nevi korku üzerine kurulu hayatta kalma makinesidir. Bu yüzden her konuda düşünürken beynimiz olumsuzlukları hesaba katar, hayal ettirir. Şuan bunları bilmenizin sizi rahatlatacağına eminim😌
Mutluluk bir bakış açısı, bir tercih.
Dert yanarak ben daha iyisini istiyorum daha iyisi daha iyisiiii diye diye kendinizi heba edin ya da etrafınızdaki güzellikleri görün hiç bişeye muhtaç olmadan ihtiyaç duymadan mutlu yaşayın.
Seçim sizin :)
Bazı insanlar doğuştan şanslı oluyo, yani mutlu olmak genlerinde var😄 Bu şanslı olanlar yüksek seviyede mutlu olabiliyor. Mutlu olmak çok kişisel bişey bi adam 10 mutlu olabiliyoken diğeri 7 mutlu olabilir diğeri 5 mutlu olabilir.
Mutluluk herkesin amacı ve isteği olduğu için çeşitli yollara başvurulabiliyor. Mutluluk sadece psikolojik değil fizyolojikte sağlanabiliyo ama tabikide bi maddeye bağlı mutluluk kalıcı olmaz😂
Mutlu olmak kadına ve erkeğe göre değişir..
Kadınlar sayısal düşünemedikleri için geleceğin veya geçmişin kaygılarını taşımıyolar. Kadınlar anı yaşıyo ve anlık neşeleri buradan geliyo. Yani bi kadının üzülmesi ve mutlu olması erkek kadar derin değil bence. Erkek mutlu olunca çok mutlu olabilir üzülünce de çok mutsuz olabilir. Ama kadın için aynı şey geçerli değil. Neyse şimdi asıl anlatmam gereken yere geleyim:
Mutlu olmak için sebeplere ihtiyacımız yok. Yani sevgili,para vs.
Mutlu olmak bakış açısıdır bence. Kötümserlikten uzak durmaktır, dertsiz yaşamaktır.
Hayatınızdan size dert, sıkıntı veren insanları çıkartın, inanın çok daha mutlu olacaksınız.
Kimseden beklentiniz olmasın çünkü beklentiler sadece üzüyor sadece mutsuz ediyor.
Mutluluk dışardan sebeplere bakmıyo. Özgür olmalıyız ki mutlu olabilelim. Bizi bağlayan herşey zamanla bizi mutsuz edecektir. Bağlayan şeylerden kurtulmalıyız, kurtulmalısınız...
Hayatınızda değişiklikler yapmak sizi mutlu edecek.
Gidin kitap okuyun, bilgi sahibi olun, araştırın, öğrenin, bunların hepsi size mutluluğu getirecektir.
Depresif düşünceler beynimizin negatif çalışmasından dolayı gelir. Beyin bir nevi korku üzerine kurulu hayatta kalma makinesidir. Bu yüzden her konuda düşünürken beynimiz olumsuzlukları hesaba katar, hayal ettirir. Şuan bunları bilmenizin sizi rahatlatacağına eminim😌
Mutluluk bir bakış açısı, bir tercih.
Dert yanarak ben daha iyisini istiyorum daha iyisi daha iyisiiii diye diye kendinizi heba edin ya da etrafınızdaki güzellikleri görün hiç bişeye muhtaç olmadan ihtiyaç duymadan mutlu yaşayın.
Seçim sizin :)
11 Mart 2017 Cumartesi
Hayatı ciddiye almayın🖕
Şimdi hayatı ciddiye almayın diyorum ama bu hayattan ümidinizi ve mücadelenizi kesmeniz gerektiği anlamına gelmiyor😄
İnsanlar genel olarak hayatı ciddiye almadığı, sallamadığı zamanlar eğlendiklerini düşünürler, şahsen bende öyle düşünüyorum.
Yani bi nevi hayatı ciddiye almamak sizin hayata karşı duruşunuzu sağlamlaştırır ve motivasyonunuzun düşmesini engeller.
Sizin için önemli bişey yapıyorsanız ciddi alıp yaparsınız bu işi. Kastettiğim mesela bi iş düşününün size verilmiş önemli bi iş ve siz ben bunu her türlü başarırım kafasında oluyosunuz ve iş bitiyor sonucunda bu işi düzgün yapmayı beceremiyosunuz ve sonucu ciddiye aldığınızdan motivasyonunuz, enerjiniz düşüyor.
Biz insanların yapısında yaptığım herşeyin karşılığını alacağım düşüncesi var. Düşünsenize eğer dünya böyle bi yer olsaydı çiftçiler en zenginler olmaz mıydı 🙂
Pes edip hiç bişey yapmamak bizim için çok kolaydır. Alışkanlıklarımızı buna göre şekillendiriyoruz. Bişey için çok çabalamak istemiyoruz, insanları önemsiyoruz ve hayatı ciddiye alıyoruz. Bu yüzden asla mutlu olamıyoruz. İnsanlar mutlu olmamızı istemezler. Eğer herkes birbirinin mutlu olmasını isteseydi nasıl bir hayatta yaşardık ahaha?
Bence hayatı ciddiye almak toplum baskısından ve sorumlulukları çok fazla önemsemekten kaynaklanıyor. Düşünsenize adama bi iş veriliyor adam bana bi sorumluluk verildi, mükemmel yapmalıyım bunu, fevkalade olmalı, kafasıyla işi çok fazla ciddiye alıyor. Beklentilerini yüksek tuttuğundan ve bi sorumluluğu fazla ciddiye aldığından o şeyi tam anlamıyla yerine getiremiyor başaramıyor yani. Şimdi size soruyorum sizce bu tip insanlar hayata ne kadar katlanabilir? Ne kadar başarılı olabilirler?😊
Hayatı ciddiye almamanın ilk maddesi bana göre kendi kendine mutlu olmayı öğrenebilmektir. Kendinle yetinmek ve kendini geliştirmek insanı mutlu eder yani. Biz mutlu oldukça insanlar bize saygı duyarlar ama içten içe de bu mutluluğumuzu kıskanırlar. Mutluluğumuzu sebeplere bağlamaya çalışırlar. Çoğu insan kendisini mutlu etmek yerine çevresindeki insanların mutluluğunu yok ederek bundan zevk almaya, bu durumdan Mutlu olmaya çalışıyor😒
Bence hayat ciddiye almaya değmez.
Bir kız ya da erkek ret mi etti seni boşver, yenisini bulursun😆
Terk mi edildin? yeni dostluklar ve ilişkiler kur, yaşa🙂
Hayat sınırsız bir döngü ve bu döngüde güçlü olursak, hayatı ciddiye almazsak, Mutlu olmayıda başarırız😁
Mesela başka insanların ne düşündüğünü niye önemsiyosun?
Kimisi senin harika bi insan olduğunu düşünüyor, kimisi şerefsiz biri olduğunu😈
Mutlu olmak için sebep arıyoruz ve asla mutlu olamayız böyle yaparsak😂
Mutlu olmak bir tercih yani bunun için ne paraya ne de güzel bi ilişkiye ihtiyacımız var 😄
O zaman niye mutlu olmuyoruz ki? Bunu fazlasıyla hakediyoruz, hayatı ciddi almayın ve mutluluğunuza odaklanın çünkü bunu hakediyorsunuz 🤗
Dopamin ve serotonin🙌
Arkadaşlar merhaba ben doğukan. Bugün sizlere dopamin ve serotonin hakkında bildiklerimi aktaracağım. Dopamin ve serotonin nedir şimdi en basit tanımıyla bunlar mutluluk hormonudur. Elbette ki farkları vardır, dopamin biraz daha bedensel, böyle daha çok vücut zevkine yönelikken serotonin daha çok ruhsal zevke yöneliktir. Aralarında en çok mutlu eden serotonindir. Şimdi bildiğimiz üzere beynimizde bilgilerin depolandığı bi yer var. Biz buna nöron diyoruz. Bu nöron nerdeyse beynin en küçük yapı taşı. Anlayacağınız üzere bir hücre, yani sizin hatıralarınız, anılarınız her türlü bilginizin depolandığı yer burası. Şimdi içinizden dopaminle serotonin hormonlarının nöronla ne ilgisi var diyosunuz. Dopamin ve serotonin hormonları nörona ihtiyacı olan enerjiyi karşılarlar. Şimdi gelelim en önemli kısma..
Şimdi bu hormonların eksikliğinde birçok şey olabilir. Depresyon, sosyal fobi, iştah açılması, kilo alma, dikkat bozukluğu, halsizlik, uykusuzluk ya da fazla uyku gibi bir çok şey...
Yani anlayacağınız üzere bizler için hayati önem taşıyan iki hormon bunlardır. Şimdi daha çok dopamin üzerinde duracağım. Dopamin daha çok bağımlılıklarla ilgili bir şey. Mesela sigara içtiğinizde beyninizde dopamin salgılanıyor. Ya da aynı şekilde alkol aldığınızda. Mesela kumar oynadığımızda kısmen bir ödünç sistemi diyebiliriz buna.
Şimdi dopamini nasıl arttıracağımıza ve beyni dopaminden yoksun bırakarak, beynin dopamin arayışında ortaya çıkan enerjiyi nasıl kullanacağımıza değineceğim.
Şimdi benim en başta bu dopamini engelleyen madde olarak gördüğüm şey mastürbasyon😄 Araştırmalara göre hafızayı zayıflatıyor, sesi köreltiyor, sesi çocuksulaştırıyor, sosyal ilişkileri zayıflatıyor. Bu kadar kötü bi alışkanlık neden bırakılmasın ki?
Gelelim nasıl arttıracağımıza en önemlisi mastürbasyonu bırakmak, bağımlılıklardan kurtulmak😌
Nasıl bırakacağınız, kurtulacağınız size kalmış bişey😁
Arttırmak için beslenme düzeninizi değiştirebilirsiniz. Günlük aldığınız kalori miktarında 100-300 kcal azaltma yaptığınızda %21 ilk bir artış meydana geliyor. Bu gerçekten ciddi bir rakam..
Bunun haricinde egzersiz yapmak💪(Bedensel egzersiz) ama 20-30 dk arasında olması gerekiyo bu süre zarfında dopamin en yüksek seviyesine ulaşıyor. Bunun haricinde hedefler koyun ve bu hedeflere ulaşmanız, bu hedefleri gerçekleştirmeniz de dopaminde yüksek bir artış sağlıyor.
Dopaminle ilgili bişeye daha değinicem beyni dopaminden yoksun bıraktığınızda örneğin sigarayı ve kötü alışkanlıkları bıraktığınızda beyin alması gereken dopamini elde etmek için sizi daha farklı yollardan zorluyor. Sana şimdi bir enerji veriyorum bu dopamini bana sağla diyor.
Benim bu konudaki fikrim şu neden bu enerjiyi faydalı şeyler için kullanmıyoruz?
Ben size enerjiyi nasıl açığa çıkaracağınızı anlattım, nasıl kullanacağınız size kalmış🤗
Yazımı burda sonlandırıyorum öbür yazımda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın 🙂
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)